Dünyanın en ilgi ile izlenen iki liginden biri Eurolig’de 5 koç koltuğundan oldu.

Partizan’da, Zeljko Obradovic ile sportif direktör Zoran Savić’in istifalarının ardından yaşanan çalkantılı dönemin sonrasında kulüp, eski NBA oyuncusu ve Sırp basketbolunun yıldız isimlerinden Zarko Paspalj’nin yeni sportif direktör olarak atandığını resmi olarak duyurdu.

Partizan ayrıca, yardımcı antrenör Mirko Ocokoljić’in geçici bir süreyle baş antrenör olarak görev yapacağını da açıkladı.

OBRADOVİÇ’TEN ZEHİR ZEMBEREK AÇIKLAMALAR

Partizan’dan istifa ederek Avrupa basketbolunun gündemine oturan Obradovic, yaptığı açıklamalar da kulübün işleyişinde bazı şeylerin normal olmadığını söyledi ve ekledi:

“Dylan Osetkowski’nin EuroLeague kalibresinde olmadığını söylemesine rağmen, Başkan Mijailovic oyuncuyu Belgrad’a getirdi. Sportif direktör Zoran Savić’in bir sözleşmesi yoktu, buna rağmen transfer dönemini yürütüyordu. Benim ısrarımla her gün konuşuyorduk ve Brandon Davies’in kulüpten ayrıldığını, Osetkowski ile imzalanacağını öğrendiğimde şaşırdım. Kulübün fikrini destekledim, ama orada oyuncular bize bahaneler sundu. Sadece bir uzun oyuncuyla oynadık. Zoran’ın böyle sözleşmesiz çalışamayacağını söyledim. İçinde bulunduğumuz durumun normal olmadığını söyledim. Sezon başlamadan önce beş oyuncu almamızı istedim ama başaramadık. Sonunda Bruno geldi, ancak Bruno’yu getirebilmek için oyun kurucu Frank Ntilikina’yı göndermek zorunda kaldık.

İlk maç için Dubai’deydik ve hemen ardından Milano maçımız vardı. Dolayısıyla kulüpten özel uçak ayarlamalarını istedim. Gelen cevap ‘kulübün parası yok’ oldu, oysa yazın sürekli büyük bir bütçenin varlığından bahsediyorlardı. O yüzden kulağa çok mantıklı gelmiyor. Sonra oyuncuların rahat uçması için business class istedim, ‘uçakta business class yok’ denildi. Uçağa bindiğimizde ise başkan, business class’ta oturuyordu!

Taraftarlar ise bir şey yapmaya karar verdi. İstifamdan birkaç dakika sonra her şey başladı. Başkandan bir mesaj aldım, Yönetim Kurulu toplantısı yaptıklarını ve istifamı kabul etmediklerini söyledi. Beni kulübe davet etti. Toplantı, kulüpte çalışan çok sevdiğim insanlarla yapıldı. Başkan, hepsinin istifa etmemi istemediklerini söyledi ve herkes bunu tek tek yineledi. Konuşmamda kararımın arkasında olduğumu söyledim ama şimdi şaşırmıştım ve başkana sordum:

‘Sen çıkıp istifamı kabul ettiğini duyurduktan sonra 24 saat içinde ne değişti?’

Tabii ki değişen taraftarların tepkisiydi. Ne olursa olsun ben kararımı vermiştim ve buraya kadardı.”

MESSİNA’DAN MİLANO’YA VEDA…

Olimpia Milano’da da büyük bir değişim yaşandı. Kulübün efsane koçu Ettore Messina, görevinden ayrıldığını resmen açıkladı. Üç yıllık anlaşmayla Messina’nın yardımcısı olarak göreve başlayan ve 2026 yazında takımın başına geçmesi planlanan Giuseppe Poeta ise beklenenden çok daha erken şekilde baş antrenör koltuğuna oturdu.

Messina, görevinden ayrılsa da kulüpte Basketbol Operasyonları Başkanı olarak çalışmaya devam edecek. 66 yaşındaki Ettore Messina, 2019’da Milano’nun başına geçtiğinden beri kulübü hem sportif hem de kurumsal anlamda üst seviyeye taşıdı.

Başarı listesi oldukça kabarık:

2021 EuroLeague Final Four, 3 kez İtalya Ligi şampiyonluğu (2022, 2023, 2024), 2 İtalya Kupası (2021, 2022), 3 İtalya Süper Kupası (2020, 2024, 2025).

Messina, Popovich yönetiminde Spurs’te geçirdiği beş yılın ardından Milano’ya NBA standartlarında bir yapılanma getirmeye odaklanmıştı. Kulübün tesisleri yenilendi, profesyonel çalışma kültürü güçlendirildi ve Milano, Avrupa’nın en cazip organizasyonlarından biri haline geldi. Üç maçlık mağlubiyet serisi Messina’nın ayrılık kararını hızlandırdı.

Bu süreçten önce sağlık nedeniyle kenarda olmadığı dönemde Poeta’nın, ASVEL ve Olympiakos karşısında takımını üst üste galibiyetlere taşımış olması, değişimi daha da kaçınılmaz kıldı.

PASCUAL BARCELONA’NIN BAŞINDA…

Bunlardan daha önce ise Xavi Pascual, Barcelona’nın yeni baş antrenörü oldu. Katalan devine geri dönen 53 yaşındaki deneyimli koç, kulüple üç yıllık bir sözleşme imzaladı.

Pascual, daha önce 2004 ile 2016 yılları arasında Barcelona’da görev yapmış, 2008’den itibaren baş antrenörlük koltuğuna oturmuştu. 2010 yılında, kulüp tarihindeki ikinci ve bugüne kadarki son EuroLig şampiyonluğunu kazanarak adını kulüp tarihine yazdırmıştı.

Taraftarların büyük çoğunluğu, Joan Penarroya’nın yerine geçecek en uygun isim olarak Pascual’i görüyordu.

KIZILYILDIZ, SASA OBRADOVİC'E EMANET

Sezonun daha çok başında Kızılyıldız, sezona iki mağlubiyetle başladıktan sonra Giannis Sfairopoulos’u gönderip takımı Sasa Obradovic’e emanet etti. Bu hamle hızlı sonuç verdi ve Sırp ekibi, Obradovic yönetiminde 9–4 dereceyle ikinci sıraya kadar yükseldi.

EFES, KOÇ KOKOSKOV’U GÖNDERDİ

Temsilcimiz Anadolu Efes, sezon başında büyük umutlarla göreve getirdiği Igor Kokoskov’u normal sezonun 13’üncü haftasının ardından görevinden aldı.

Sezona yeniden yapılanma hedefiyle Kokoskov yönetiminde başlamıştı. Ancak sahaya yansıyan tablo, beklentileri karşılamadı. 13 maç sonunda aldığı 5 galibiyet, 8 mağlubiyet ile alt sıralara gerilerken oyun kimliği konusunda da güçlü bir görüntü veremedi.

Kokoskov döneminin kısa sürmesinde yalnızca oyun planı değil, sezon başından bu yana yaşanan sakatlık yükü de belirleyici oldu. Yaz döneminde Vincent Poirier’nin sakatlanmasıyla uzun rotasyonu eksik başladı, savunma sertliği daha ilk haftalarda darbe aldı. Sezonun başında Georgios Papagiannis’in sakatlığı da eklenince pota altı tamamen kırılganlaştı.

Hücum tarafında ise istikrar bir türlü sağlanamadı; Shane Larkin’in kasık sakatlığı nedeniyle ritim kaybetmesi, takımın saha içi omurgasını iyice zayıflattı.

Bu tablo, Efes’in hem oyun kimliğini hem de sonuçlarını olumsuz etkiledi, yönetimin sabrı tükendi ve Kokoskov’la yollar ayrıldı. Bu hamleyi baştan yaparken Kokoskov’un stili, oyunculara tavrı ve Avrupa basketboluna yatkınlığı maalesef sorgulanmadı.

LUCA BANHİ’YE DAVET VE TERCİH HATALARI

Ayrıca bunu sorgulayacak otorite eksikliği burada açık şekilde ortaya çıktı. Üstüne üstlük geçen sezonki koçla devam etmeyip onu ortada bırakan zihniyet, şimdi yüzleri kızarmadan şimdi İtalya’yı çalıştıran Luca Banhi’ye “tekrar gel” demesi, yapılan tercihlerin ne kadar yanlış ve ehliyetsiz kişiler tarafından olduğunu da ortaya koyuyor, olan boşa harcanan paralara oluyor, çok yazık.